
Modern akademi üzerine çeşitli tahlillerin yapıldığı programda Batı medeniyetinin ve bu medeniyetin ürettiği sosyal bilimler dilinin en iyi şekilde kavranılması gerektiği üzerinde duruldu. Batı medeniyetinin ürettiği seküler dilin ve ardında yatan değerlerin hepimizi derinden etkilediği tespitinde bulunan Asil, kaydettiği başarıları takdir edebilmenin yanında eksikliklerini görebilmek ve ardında yatan değerleri çözebilmek için de sosyal bilimler dilini en yetkin şekilde öğrenmek ve bu bilimler ile eleştirel bir ilişkiye girmek gerektiğini belirtti.
İslam ilim geleneğinin modern dünyanın sorunlarına bakışını ortaya çıkarmanın bizlerin üstlenmemiz gereken ağır bir sorumluluk olduğunu belirten Asil, bunun ancak İslam ilim geleneğini sağlam bir şekilde öğrenmek yoluyla gerçekleşebileceğini ifade etti.
“Batı medeniyetinin ürettiği seküler dilin ve ardında yatan değerlerin hepimizi derinden etkilediği tespitinde bulunan Asil, kaydettiği başarıları takdir edebilmenin yanında eksikliklerini görebilmek ve ardında yatan değerleri çözebilmek için de sosyal bilimler dilini en yetkin şekilde öğrenmek ve bu bilimler ile eleştirel bir ilişkiye girmek gerektiğini belirtti.”
Son olarak, yüzyılı aşkın bir dönem boyunca sekteye uğrayan ilim geleneğinin canlandırılması ve güncellenmesi ve son zamanlarda oluşan entelektüel birikim ve canlılığın devamı için kurumsal mecranın önemine değinen konuşmacı, bu görevi üstlenen kurumların nicelik ve özellikle de nitelik olarak gelişmesi gerektiğini belirtti.
Katılımcıların yönelttikleri soruların ardından konferans, Asil’in yaz programı için İSAR öğrencilerine başarı temennisiyle son buldu.
“Batı medeniyetinin ürettiği seküler dilin ve ardında yatan değerlerin hepimizi derinden etkilediği tespitinde bulunan Asil, kaydettiği başarıları takdir edebilmenin yanında eksikliklerini görebilmek ve ardında yatan değerleri çözebilmek için de sosyal bilimler dilini en yetkin şekilde öğrenmek ve bu bilimler ile eleştirel bir ilişkiye girmek gerektiğini belirtti.”
Bir yanıt bırakın